Logo_SlimKits.png

Sağlıklı Yaşamın Anahtarı: Sağlıklı ve Sürdürülebilir Bir Beslenme

Diyetisyen Dilan Sağlam ile sağlıklı ve farkındalık dolu bir beslenmeye merhaba deyin!

Hoş Geldiniz!

Diyetisyen Dilan Sağlam

Yeni, sağlıklı ve farkındalık dolu bir beslenme düzenine adım atın.

Diyetisyen Dilan Sağlam uzman diyetisyenler arasında yer alan, danışanlarını sosyal yaşamlarından uzaklaştırmadan var olan düzenlerini düzenleyerek beslenme konusunda destek vermeyi amaçlıyor.

Hastalığına göre beslenme danışmanlığı.

Gebelik öncesi ve sonrası beslenme danışmanlığı.

Emzirme dönemi danışmanlığı.

İdeal kilolarda yağ kaybının sağlanması,korunması danışmanlığı gibi daha pek çok konu da destek veriyor.

Başlamadan Önce Bilmeniz Gerekenler

Diyet hayat kalitenizin azalması demek değildir. Hayat kalitenizi azaltan, sosyal yaşamınızdan sizi soyutlayan, var olan sağlık sorunlarınız var ise ona fayda sağlamayan bir diyet, diyet değildir.
Gerçek diyet hayat kalitenizi artırıp, sürdürülebilir olandır.

Dilan Sağlam

Diyetisyen

Sunduğumuz Hizmetler

Diyet Programlarımız

Diyet programlarım tamamen kişinin hayatına, var olan düzenlerini düzenlemeye çalışarak, onları sıkmadan ilerlettiğim bir sistem üzerine kurulu.

Online diyet sistemi ile yüz yüze danışmanlık arasındaki farklar neler diye merak ediyorsanız;
Online diyette ölçümleri siz evde alıyorken yüz yüze diyette ofiste alıyoruz.
Bunun dışında olan her şey ise aynı şekilde ilerliyor.
En geç 6 aylık kan tahliliniz, beslenme alışkanlıklarınız, kullanıyorsanız ilaçlarınız, varsa sağlık sorunlarınız ve tabii ki en önemlisi nasıl ilerlemek istediğinize göre süreç şekilleniyor.

Hastalıklarda Beslenme

Kişiye özel danışmanlık ile farkındalık kazanılması.

Kilo Verme / Kilo Alma

Kişiye özel danışmanlık ile farkındalık kazanılması.

Emzirme Döneminde Beslenme

Kişiye özel danışmanlık ile farkındalık kazanılması.

İdeal Kiloda Kilo Koruma

Kişiye özel danışmanlık ile farkındalık kazanılması.

Gebelik Öncesi ve Gebelik Döneminde Beslenme

Kişiye özel danışmanlık ile farkındalık kazanılması.

İdeal Kiloda Yağ Kaybının Sağlaması

Kişiye özel danışmanlık ile farkındalık kazanılması.

Diyetisyen Dilan Sağlam

Plansız Hedef Sadece Bir Dilektir!

Sporcu Programları
0%
Kişiye Özel Programlar
0%
Kilo Verme Programları
0%

Sürekli diyet yapmaktan sıkıldıysanız doğru adrestesiniz.

Size Özel Programlar İçin İletişime Geçin!

Beden egzersizleri için zamanları olmadığını düşünenler, er ya da geç hastalık için zaman bulmak zorunda kalacaklar.

- Edward Stanley -

Sizden Gelenler

Siz değerli danışanlarımızın düşünceleri bizim için çok önemli. Siz de yorum yapmak için iletişim adreslerimizden bizlere ulaşabilirsiniz.

Emre K.

Dilan Hanım sayesinde hayatımın en sağlıklı ve zinde dönemini yaşıyorum. Yaptığı özel diyet programları sayesinde hem kilo verdim hem de sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandım.

Aylin Y.

Dilan Hanım, diyetisyenlik mesleğinde gerçekten çok başarılı bir isim. Kendisiyle çalıştığım süre boyunca her zaman destekleyici ve motive edici oldu. Şimdiye kadar verdiğim en sağlıklı karar kendisiyle çalışmak oldu.

Caner G.

Dilan Sağlam, tam bir profesyonel. Kendisi sayesinde hem kilo verdim hem de sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandım. Kendisiyle çalışmanızı kesinlikle öneriyorum.

Elif A.

Dilan Hanım, yaptığı diyet programları sayesinde hem sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandım hem de kilo verdim. Kendisiyle çalışmak gerçekten çok keyifli ve motive ediciydi.

S.S.S

Sıkça Sorulan Sorular

Beslenme bebeklik döneminden itibaren yaşamımızı devam ettirebilmek, yaşam kalitemizi artırmak, sağlığımıza sağlık katmak için bizler için yeterli ve dengeli besinleri hayatımıza dahil etmemiz demek. Beslenmek için saat kurmak, acıktığında yemeyi ertelemek, kilo vermek için aç kalmak demek değildir. Çoğu kişi beslenmenin tanımını yanlış anlıyor. Her şeyde olduğu gibi bunda da bir kalıba sığdırmaya çalışıyor. Benim beslenme anlayışım acıktığımda ihtiyacım olanları vücuduma vermem demek. Az mı gelecek, çok mu gelecek bunu vücudumu dinleyerek yapmam demek.

Önce bir kan tahlili yapılmalı. Herhangi bir sağlık sorunu varsa bu tespit edilmeli ki kişinin beslenmesi buna göre yönlendirilsin. Bununla birlikte nasıl beslenmek istediği, nelerin kişiyi yanlış etkilediği tespit edilmeli. En önemlisi ise diyet algısı düzeltilmeli. Hala herkes diyeti detoks olarak görüyor, kavram olarak diyet varsa sevilen besinler olmamalı olarak anlaşılıyor. Halbuki diyet bu değil. Diyet hayat kalitesinin artması demek. Kişi de diyeti korkulacak bir beslenme düzeni olarak görmeden diyetine rahatlıkla başlamalı ve hayatına dahil etmeli.

Çoğu kişinin sorunu bu. En büyük yanlış diyet algısı. İlk etapta kendini kısıtlama, sonrasında ise sürekli yeme olarak bir döngü içerisinde devam ediyor. Bu uğraşlar genel de böyle devam ediyor. İlk algı çünkü kilo vermem lazım. Kişi şunu düşünmüyor, neden kilo vermem lazım? Kilo vermek için neleri değiştirmem lazım? Kilo vermeyi neden bu kadar önemsiyorum? Kilo vermeyi neden başarı olarak görüyorum? Önce bu sorulara cevap verilmeli. Daha sonra sürece odaklanmalı. Kişi zaten tartıyı merkezine koyduğu için kilo veremiyor çünkü kendine zaman tanımıyor. Sanki vücut bir robotmuş gibi davranıyor. Diyete başladım hemen kilo vermeliyim diye düşünüyor ama olay bu kadar basit. Herkesin vücudu hemen adapte olamaz. Bunların dışında kişinin bir sağlık sorunu olabilir, ona uygun bir beslenme düzeni olmayabilir, stres seviyesi yüksek olabilir, gis sisteminde sorunlar olabilir, temiz oksijeni az bulunan bir ortamda yaşıyor olabilir gibi gibi nedenler sıralayabiliriz.

   Su her şey için temel taş. Su yoksa vücudun yakıtı yok demektir. Su yoksa   vücut iyi çalışamaz. Su olmalı ki kişinin sindirim sorunları az olsun, tatlı ihtiyacını daha iyi kontrol edebilsin. Yağ kaybı desteklensin. Su içelim ama tabii suyun da fazlası zararlı bunu da göz ardı etmeyelim.

Evet değil. Ne yediğinizi anlamıyorsunuz, ne kadar yediğinizi anlamıyorsunuz. Yediğiniz yemeğin dokusunu anlamıyorsunuz, gerçekten hoşunuza gidip gitmediğini anlamıyorsunuz. Sadece yemek için yemiş oluyorsunuz ve genel de böyle kişiler bu yüzden ihtiyacından fazlasını yer ve bu alışkanlık haline geldiği için sürekli bir şeyler izlerken yemek ister.

Haftada 1 günün belli bir saatini haftanızı planlamak için zaman ayırabilirsiniz. Mesela buzdolabında neler var, bunlarla bu hafta neler yapabilirim diye bakabilirsiniz. Örneğin brokoli, kıyma, mevsim yeşilliklerinizin olduğunu varsayalım. Brokoliyi temizleyip ön haşlama yapabilirsiniz. Bu brokoli ile brokoli lazanya yapıp bunu 2-3 gün yiyebilirsiniz. Brokoliyi mevsim sebzelerinizle birleştirip salata yapabilirsiniz, brokoli çorbası yapıp öğünlerinizin yanına ekleyebilirsiniz. Bakın tek bir sebze ile birden fazla yemek yapabilirsiniz ve bu da haftanın en az 4 günü yemek düşünmemeniz demek. Tabii sıkılmamak için tek bir sebze tercih etmek zorunda değilsiniz burada demek istediğim şey rahatlıkla haftanızdan 2-3 saat ayırarak bütün bir hafta neler yiyeceğinizi ayarlayabileceğinizi anlatmak istedim.

Ne yediğimizin farkında olduğumuz, bilinçli ve farkındalıkla beslenmek demek. İlk soruda da aslında anlatmak istediğim buydu. Bizler yediğimiz bir meyveden bile tat almayı unutuyoruz, hayatımızın yoğunluğunda temel ihtiyaçlarımızı göz ardı ediyoruz. Yemek yemeyi istemek suç gibi görüyoruz. Halbuki beslenmek temel bir ihtiyaç, bu çerçevede baktığımız zaman yemeye zaten anlam yüklemeyi azaltmış oluyoruz. Mesela düşünelim en son yediğimiz yemek bize neler hissettirdi? O yemeğin dokusunu anladık mı, yemeğin yağını, tuzunu, baharatını fark edebildik mi, yemek yerken başka şeyler mi düşündük yoksa o anda mıydık? Kısacası mindfull beslenme kişinin her anlamda kendini fark ederek beslenmesi demek.

Tamamen kişinin hayatına uygun bir beslenme düzeni olmalı. Mesela diyelim kişi 3 ana öğün besleniyor ona 2 ana öğün beslenme düzeni ile destek olmak kişiyi sadece strese sokar. O şekilde kilo verse bile koruyamaz. Kendi hayat düzenine göre geç mi kahvaltı yapmak istiyor, öğle yemeği istemiyor mu o zaman ona göre 2 ana öğün düzeni ile devam etmesi gerekiyor. Şu diyet şu kadar kilo verdiriyordan çok ne bana iyi gelecek, ne benim hayatıma uygun ve ben neyi devam ettirebilirim buna bakıp, bu şekilde düzenini devam ettirmeli. Diyet listelerine bağımlı kalmak yerine kendini fark etmeli, ezbere gitmek yerine kendini dinlemeyi öğrenmeli. Sürdürülebilir diyet demek benim için budur.

Bu karışık bir konu. Neden duygusal besleniyor, tetikleyen unsurlar neler önce bu tespit edilmeli. Çoğu kişiyi yanlış diyetler, kilo vermeyi merkezine almak, yemek yemeye anlam yüklemek duygusal yemeye itse de bazılarının temeli bebeklik, çocukluk döneminden başlıyor. Duygusal yiyici olan kişilerin ilk hedefi önce bunu tedavi etmek daha sonra kilo vermek istiyorsa kilo vermek olmalı. İlk etapta duygusal yemenin nedenleri bulunmadan kilo vermeye çalışıyorsa bu ne yazık ki bir döngü olarak devam ediyor. Unutmadan bazı kişiler psikolog desteği de almalı, bu konu basit bir konu değil. Herkes uzmanlığını yapmalı, eğitimini almamış bir beslenme uzmanı bir psikolog gibi davranmamalı.

Kilo almak vermekten çok daha zor. Bu kişiler genelde iştahsız oluyor. Önce yine kan tahlili yapılmalı, daha sonra kişinin iştahını açmak için az ve sık beslenme planı uygulanmalı. Tüketimi daha kolay olsun diye mesela meyveli, yulaflı içecekleri hayatına dahil etmeli. Çorba, salata yemeyi seviyorsa bunu yemeğinin sonuna doğru tercih etmeli. Spor yapmalı çünkü bu kişilerde genel de kas kaybı görülüyor ve aynı zamanda sporu iştahını açmak için yapmalı. Fakat bu süreç uzun bir süreç gerçekten kendisine zaman tanımalı.

Evet veya hayır demek zor. Her geçen gün artan bilimsel çalışmalar bizleri etkiliyor. Et için konuşacak olursam dozunda tüketildiğinde faydalarını hiçbir besin karşılayamaz. Fazlası ise kolestrolden, kalp damar rahatsızlıklarına kadar birçok soruna yol açar. En iyi omega 3 kaynağı olan balıklar kalp ve damar sağlığımız için olmazsa olmazımız ve evet takviye olarak da alabiliriz. Süt ürünlerine gelecek olursam şu an çok tartışmalı bir konu. Bilimsel çalışmalar ikiye ayrılmış durumda. Bir grup asla olmamalı, bir grup az ve dozunda olabilir diyor. Çalışmalardaki olumsuz sonuçlar porsiyon fazlalığında ortaya çıkıyor. Yine kapı dengeli beslenmeye çıkıyor.

Ne demiş atalarımız azı karar,çoğu zarar

Yani kar ve zarar ilişkisine bakacak olursak porsiyona dikkat ederek tercih ettiğimiz et, balık, yumurta, peynir, yoğurt bize destek sağlarken fazlası beraberinde birçok rahatsızlığı getiriyor. Aynı zamanda fazla tüketim aslında dünyayı kirletiyor. İster vegan olalım, ister vejeteryan olalım önemli olan bize neyin iyi geldiği. Kaçıncı yüzyıldayız tıp ilerledi, ilaç ve takviye sektörü derya deniz her şey bizler için ve bize destek sağlamak için.

Hayır değil, sadece bizler artık hareket etmeyi unuttuk. Her şeyi tek tıkla hallediyoruz bu da aslında oturduğumuz yerden yağlanmak demek. Çoğu kişi her şeyi tartı için yapıyor ama beyin ve kalp sağlığı için aslında temiz oksijenin ve doğru nefes almanın önemini göz ardı ediyor. Masa başı çalışan kişi sağlığı için aslında gün içerisinde 30-45 dakika hareket etmeli. İster evinin koridorunda yürüsün, isterse dışarı çıksın, isterse yoga yapsın. Bu kilo için değil kendi sağlığı için atması gereken bir adım olmalı. Mesela diz rahatsızlıkları arttı bunun nedeni yanlış beslenme ve hareketsizlik demek istediğimi bu şekilde özetleyebilirim.

Sürdürülebilir, sağlıklı bir yaşama var mısınız?

Sağlıklı bir yaşama adım atmak için hemen iletişime geçin!

İletişime Geç

İletişime Geç

Adsız tasarım (2)

Dilan Sağlam © 2023 Tüm Hakları Saklıdır